28 Ekim 2015 Çarşamba

TOTOŞKALAR'IN HAKLI GURURU

NY TIMES ***** "A Masterpiece"
THE SUN ***** "Unbelievable"
WASHINGTON POST ***** "A Must Read!"
BULVAR ***** "Yarrak Gibi"        




          Herkese yine ve yeniden merhabalar. Milyonların sevgilisi TOTOŞKALAR'a ara vermek durumunda kalmamın sebebi yazının sonunda sevgili okurlar. Sizleri adeta bir maniac gibi özledim.

          Geçtiğimiz yılın haziran ayında Tuvalu/ Funafuti island'da 17.si düzenlenen "EN YARAK KÜREK BLOGLAR" ödül töreninde çok haklı bir gurur yaşayarak yarrağın başını yani "Golden Cock" (yaygın adıyla Michaels'lar*) ödülünü aldııııkkkkkkk.


Ödül Pozum (Kendime telif hakkı ödememek için mozaikledim yüzümü)

           Törene blogumuzun yaratıcısı "ben" tek başıma katıldım. Ödülü Julianne Moor'un elinden almak ise apayrı bir sevinçti. Göz yaşlarıma hakim olamadığım gibi bir de sahneye çıkarken merdivenlere kapaklandım. Neyse ki çok iğrenç bir görüntü verdiğim için basın fotoğrafları imha etti. Ödülü alırken "Yalnız ve güzel ülkem için..." dedim. Sonra da ingilizceye çevirir gibi yapıp "i'd like to thank the academy" dedim ve büyük bir alkış tufanı koptu. Kırmızı halıda ünlü modacı Kemal Doğulu'nun tasarladığı pandalı polar tulumum oldukça ilgi çekti. Kıskanç bakışlar da gözümden kaçmadı değil. Hemen "soyu tükenmekte olan pandalara dikkat çekiyorum" diye yapıştırdım duyarı.


Julianne'ciğimin sevinç çığlıkları...

           Ödülü kapmamdaki en büyük payın, milyonlarca okuyucusu olan bitanecik bloğumuzu (nedense kontrol panelinde göründüğü üzere) en çok tıklayan ABD'li fanlarımın olduğunu düşünmekteyim. Teşekkürler Sam amuca!!! (Utanın lan yalnız ve güzel ülkemin totoşkaları)

           "Peki, ödülü alalı bunca zaman olmuş şimdi mi aklına geldi yazmak?" dediğinizi duyar gibiyim. Çok haklısınız. Siz totoşka severleri çok yalnız bıraktım, yaşam amacınızı elinizden aldım, kimilerinizi intihara sürükledim ama benim de başıma neler geldi bilseniz. Törenden sonraki after party'de tanıştığım Tuvalu'nun yerlisi bir adamla (ismi lazım değil) evlendim. Adını Tuvalu'nun ilk başbakanından alan Toaripi Lauti adında bir guinea pig'imiz oldu. Daha sonra aile içi şiddet dolayısıyla boşandık fakat dava çok uzun sürdü. Bu süre boyunca Tuvalu'da kalmak zorunda olduğum için de bloğuma ara verdim ve sevenlerimi üzdüm hakim bey :'(  Ama korkmayın artık sizinleyim sevgili milyonlar....

* Golden Cock ödülünü 15 sene önce alan Ahio Abinadab sahnede ödül için "aaa ne kadar da amcam Michael'a benziyor" dediğinden beri heykelcike Michaellar (Michaels) deniyor... :')













22 Aralık 2013 Pazar

AYRAN İÇMEKTEN BEYNİ DÖNEN JESSICA SIMPSON

           Malumunuz yıllardır yazdığım bu caanım "totoşkalar"a kıl dönmesi ameliyatım yüzünden uzun süredir yazamadım. Neyse sululuğa gerek yok, yalan söylemenin de alemi yok, üşendim resmen. Çünkü siz bilmiyorsunuz ama ben bu yazıları önce tüy kalemimle kağıda yazdıktan sonra buraya geçiriyorum bi de resimleri de yağlı boya çiziyorum o yüzden çok zaman alıyorlar :( Bu vesileyle kıl dönmesi ameliyatı olmuş ya da olacak olan arkadaşların bizzat kıllarına geçmiş olsun dileklerimi de sunuyorum. Neyse..
          Bu gece belirlediğim üzere sıradaki totoşkamız utanmadan arlanmadan güzelim Nancy Sinatra'nın "These boots are made for walking" şarkısını katleden Jessica Simpson. Öncelikle sizlere tavsiyem paylaştığım Nancy halamın 1966 seneli videosunu izlemeniz.


 
          İzlediğinizi varsayarak yazıma başlamak istiyorum. Öncelikle size halam hakkında kısa bilgiler vereceğim. Nancy halam 73 yaşında şu an. Şaka maka da Frank Sinatra'nın kızı kendisi. O zaman şöyle düşünebilirim sanırım; Frank Sinatra benim baba tarafından dedem olur. Halacım şimdi hoşaf olsa da zamanında çok canlar yakmış. Videodaki  "fuck me boots"larına da dikkat çekmek isterim. "Beyng beyng you shot me down beyn beyyynngg" diyerek akıllarımıza kazınan Nancy Sinatra (-ki şarkının orijinali Cher'e ait), Tarantino'yu da kalbinden beyng beyng vurmuş olmalı ki Kill Bill filminde hatırlarsanız bu şarkısı kullanıldı. Jessica Simpson'un yorumladığı "These boots are made for walking" için ise onu üne kavuşturan şarkı. Fakat "sülalem raat" modunda takılan halam zaten sonrasında çok fazla kasmadı. Ne bileyim yine de bir Madonna bir Michael Jackson olmadı.
          Jessica Simpson'a gelirsek hakkında söylemek istediğim bir şeyin olmadığını farkettim. O yüzden izninizle abukladığı şarkının videosuna geçmek istiyorum hemen. "Are you ready booooottttssssss?" -sen kime bot diyon la amun oğlu!! ksdhakjshdkashj


- Merhaba, ben Nancy'nin hoşafı.

          Jessica Simpson'ın akıllarımıza kazındığı köpükler içinde araba yıkama sahnesi de bu videoda haaannnııııııımmmm..
          Öncelikle atmosfer hakkında bilgi verelim. 2005 yapımı bu video klipte bir country teması hakim gördüğümüz ya da göreceğimiz üzere. Güüüüyaaa Jessica bir pub'da garson daaaaa, ayran servisi yapmakta ama artık içki servisi mi dersiniz başka bir şey mi dersiniz, yönetmen o kısmı izleyicinin yorumuna bırakmış. Tabi baktı şarkının cenaze namazı kılınmış, "sex sells" demiş yürü ya kulum diye çekmiş klibi.


yeminle ağzına çakasım geldi.
tshirt: sosyete pazarı 10tl, (alt kısmı kesilerek yapılabilir)
kemer: Barış Manço fall winter collection 3600$
ayakkabılar: Ankara itfaye meydanı 20 tl



Ha benim Jessi'me!!

          Videoda en çok dikkatimi çeken şey ise "tepsiye bira sabitleme aparatı". Öyle ki Jessica ilerleyen sahnelerde elinde tepsiyle aksiyondan aksiyona koşup adam tokatlıyor, hunharca dans ediyor ama o içki düşmüyor.
          Aslında benim bu yazıda dikkat çekmek istediğim kişi Willie Nelson every body! Çünkü bardaki en ahlaklı, babacan adam o. Herkes Jessica ve göbüş kaslarına "oyyşş moyyşşş yavrum" diye ağız suyu akıtırken, hatta üstüne dallamanın teki masum kızcağızın poposuna şaplağı yapıştırırken, bir tek o dönüp bakıyor..


şaplak öncesi


Willie Nelson bakışı


şaplak sonrası

           Malumunuz bu yumruktan sonra filmlerden aşina olduğumuz çarşı karışma sahnesi geliyor. Aman efendim yok birinin yumruğu birine çarpıyor da sonra o onun kafasına vuruyor da biri de "bağa mı didin gardaş" diyor da, derkeeennn ailemizin tontonu Willie Nelson da dayanır mı yapıştırmış şişeyi!

moruk çekil, arada kaynıcan!


          Sonrasında efendim Jessica'da bir gaza gelmeler, bir gerdan kırmalar bir şarkılar söylemeler. Aman yareppi kulaklarııım kanıyooorrrr.. 
          Gelelim her barda bir Willie Nelson bulundurmanın faydalarına. Blogumuzun en çok sevilme ve hunharca takip edilme kısmı "eğlenirken öğrenelim" köşesi, bu kısımda bizlere faideli olacak. Kim lan bu Nelson denen adam??? Kendisi Nancy halamdan bile büyük, 1933 (tahmin edersiniz ki) Teksas doğumlu bir country şarkıcısı. Fakat, profesyonel fotoğraf makinası olanların sümüklü çocuk tercihinden sonra gelen buruşuk yaşlı imajından kurtulamamış :(

"baby did a bad bad thing.."

          Kendisi bir kaç filmde de boy göstermiş ama kariyerinin sonunu getiren ise Jessica Simpson ile bahsi geçen şarkıda yaptığı düet olmuş. Sonrasında ne kadar tek gözünü kapatsa da, piramitlere ilgi duysa da bütün prodüksiyon şirketleri kendisini kapılarından çevirmiş. Şimdi Los Angeles'da, tek göz odada, kimsesiz yaşam savaşı veriyor. Neyse ben daha fazla uydurup parmaklarımı yormıyım meraklısı gitsin vikipedia dan baksın be banane!! Aslında kendisi Amerikan country müziği için bir deha olabilir, bir mihenk taşı olabilir fakat malesef benim için o kadar önem teşkil etmiyor. Bunu şu an farkettim. What can i do sometimes?
          Video'ya dönmek gerekirse, türlü abukluklardan sonra, Nancy Sinatra olsam üzüntümden inme indirecek rap imsi bir kısım eşliğinde bir dans sahnesi var ki akıllara zarar.

"abim damaat oluuyoorr sıraa da baanaa geliyoorr"

          Veeeeeeeeeee nefesler tutuldu, milyonlarca münafık okuyucumun heyecan içinde sünger gibi çekilerek beklediği meşhuuur car wash sahnesine geçiyoruuuuzzz.. Aşağıdaki videoda kamera arkasıyla beraber izleyebilirsiniz. Adamlar üşenmemiş yapmış diyor, hayatınızdan 3dakika çalıyorum. Arzu edenler için soyunma odası ve duşlar sol tarafta jghgffcdgsfds..


          Hatırladığımız üzere bu sahne zamanında taşşak konusu olmuş hatta ve hatta P!nk adlı Amerikalı dombili şarkıcının Stupid Girls videosunda da kendine yer bulmuştu. İşte polemik yaratan o görüntüler TOTOŞKALAR farkıyla sadece bu blogda..


Ha benim P!nk'ime!!
          Bu Amerikan halkı, araba yıkamayla kafalarını bozup akıllarını oynattıklarından mütevellit zamanında Paul Newman'ı Paul Newman yapan 1967 yapımı Cool Hand Luke filminde de araba yıkama sahnesine rastlıyoruz. Giyinik olmasına rağmen daha erotik görünen bu sahneyle siz değerli izleyicilerimi başbaşa bırakıyorum. Sahnenin seksi başrolü ise, meraklısı için, Joy Harmon.



          Dip Bilgi (kültürlenin lan) : Bahsi geçen şarkının Jessica Simpson cover ı, kendisiniz de rol aldığı 2005 yapımı The Dukes of Hazzard (aynı adlı 1979 - 85 arası dizinin uyarlaması) adlı sıçımtrak filmde kullanılmak üzere kayıt edilmiş. Hatta Nancy Sinatra'nın kızceğizi, yavrusu Aj Azzarto, bu cover için Jessica'ya yardımlarda bulunmuş çünkü gariban müzikten anlamıyor zaten :( Ama anası çok da beğenmemiş "meeehh bu ne be?" diyip kızını da Jessica'yı da sümükleri akana kadar tokat manyağı yapmış. Yok öyle yapmamış ama yani pek içine sinmemiş kadıncağızın. Haklı tabi, sen onca emek ver şarkına, fukara sümüğünün teki çıkıp cenazesini kaldırsın :'(
















22 Mayıs 2013 Çarşamba

Totoşkalar Arası Benzerlik Yarışması Sonuçlandı!


               Tabi ki de benim açtığım ve sonucunu benim belirlediğim "Bir Yerden Gözüm Isırıyor" adlı totoşkalar arası benzerlik yarışması sonuçlandı. Önce daha önce yayınlanmamış adaylarımıza göz atalım.

 


                                           
                              

               Milyonlarca adayın arasında seçim yapmak açıkçası çok zor oldu ama takdir edersiniz ki birinci belli ikinci kim? Tabi ki Rihanna ve yıllar önce Barbados kıyılarında deniz kabuğu toplarken kaybettiği biricik ağabeyi, ege kıyılarına vurunca Filiz Akın'ın evlat edindiği Sezercik Yavrumbenim. 




17 Aralık 2012 Pazartesi

80'LERDE SABRINA İLE TOMBUL TOMBUL MEMELER

Bir Rebecca Black - Friday olmasa da nakaratını daha iyi ezberleyelim diye lyricsli video koydum..


      Evvet, sıradaki videomuz bol malzemeli, bol tantanalı bir 80'ler videosu. Sabrina'dan tüm erkek fanlarına geliyor.. Boys Boys Boys..
"Memeler baş kaldırmış, kavuşmuyor düğmeler.." İbrahim Tatlıses

            Bu günkü totoşkamız, tam adıyla Sabrina Salerno,(1968 doğumlu) kıtır bir İtalyan şarkıcı . Memelerine, pardon! kariyerine  İtalya'nın Liguria adlı sahil kentinde düzenlenen bir güzellik yarışmasını kazanarak başlamış. 1985 memesinde pardon! senesinde ise pazara kadar değil mezara kadar "seksi" bir kadın olacağım deyip papanın huzurunda yemin ederek "Sexy Girl" isimli single'ını çıkarmış. İncelememize konu olan Boys (summertime love) şarkı ise 1987 yılında yayınlanan "Sabrina" adlı albümünde bulunuyor.
       
             Videomuza geçmeden önce Sabrina hakkında biraz daha fikir edinmek amacıyla, itinayla seçmediğim (!) bir kaç single 'ının adlarını paylaşmak istiyorum.
                                                                                                1987 - "Hot Girl"
                                                                                                1988 - "All of Me (Boy oh Boy) :S
                                                                                                1989 - "Sex"
                                                                                                1990 - "Yeah Yeah"
                                                                                                1999 - "I Love You"
                                                                                                2006 - "I Feel Love"
                                                                                                2010 - "Call Me"
             
           Yaş ilerledikçe, single adlarına da bir usturup gelmiş fark edildiği üzere. Şahsen ben 1999 yılında evlendiğini ve 2010'da ise boşandığını düşündüm fakat biyografisinde boşanma ile ilgili bir şey göremedim. İtalyan magazin basını sayesinde kendisinin 2006 yılında Enrico Monti adlı biri ile evlenmiş olduğu bilgisine ulaşabilim. Luca Maria isimli bir de bebeleri var ama çocuğu yediler mi, dilendiriyorlar mı, ne yaptılar bilmiyorum. Görsel falan bulamadım :(
          Neyse, Sabrina'nın bir numaralı fanıymışım gibi biyografik işlere bir son verip, daha fazla sıkmadan, Boys' un videosuna geçmek istiyorum bir an önce. Ama görsel malzeme o kadar zengin ki neresinden tutsam bilemedim.
       

Klibin yönetmeni, odak noktasını başka yerlere çekerek hepimizi ters köşe yapıyor..
              Yukarıda açılış sekansı (çok havalı olsun diye bu kelimeyi kullanmak istedim) bize videonun gidişatı hakkında güzel bilgiler veriyor. Peki sağ üst köşedeki daire içindeki kim? Tabi ki Hüner Coşkuner.. Hahaha.. Yok, yok Sabrina elbette. Fakat yönetmenin dehası o kadar belli oluyor ki, açıkçası ben Sabrina'yı popo zannettim. Üçer metreden toplam altı metrelik kol uzunluğuyla yıldızımız havuza balıklama atlamadan önce ısınma hareketleri yapıyor. Her yerden popolar ve memeler fırlamaya devam ediyor.

Dikkat testi: Bakalım resimdeki kabak çiçeğini fark edebilecek misiniz?
       

           Akabinde yüzerek kıyıya gelen Sabrina'nın yanına,  takım elbisesiyle suya girmeyi göze alan, elinde ne idüğü belirsiz bir kokteylle Ümit Besen geliyor. "Abla yan havuzdan yolladılar" deyince Sabrina da durur mu yapıştırmış cevabı. "Sun shines down.. bla bla bla..". İşte, şarkıya giriyor yani. Yalnız paçaları su içindeki garson bu karede,  klipteki en makul insan gibi görünüyor, zira dikkati arka plana çekmek isterim. Çalıların arkasındaki röntgencilerden, Sabrinacık'a fesatlık ve kıskançlık dolu bakışlar atan pörsük teyzelere, apışını açan slip donlu adama kadar her yol var. Yönetmenin ya kafasına güneş geçmiş olduğunu ya da "aman koy ver gitsin, böyle daha doğal" diye içinden geçirmekte olduğunu düşünmekteyim. Evet, videomuzun kurgusu gittikçe daha da garipleşiyor dostlaaarr...


          Sıradaki görüntümüzde Sabrina'nın soyunma kabinine tünemiş "ben böyle gadın görmedim gardaşş" dedikleri her halinden belli olan üç adet slip mayo görmekteyiz. Salına salına, saçlarını savura savura şarkısının   nakarat kısmını söyleyen Sabrina ise "boys?" diye içinden geçirerek kararsız bir şekilde bir kameraya bir sliplere bakıyor. Yanlış izlenim vermek istemem, yıldızımız bütün iyi niyetiyle, sempatisiyle, gülen gözlerle sürdürüyor klibini zavallıcık. Napsın? İlk hitinde "ben böyle boys istemem" mi desin, ne desin?


          Bu görüntünün üzerine yorum bile yapmak istemiyorum. 2.5 saniye içinde, izleyende sarhoşluk hissi yaratmayı başaran bu kareyi yönetmenin fantezi dünyasına  havale ediyor ve bir diğer görüntüye geçmek istiyorum..


            Abukluklar silsilesi videomuz bir anda "(artistik) tramplen atlama" görüntülerine geçiyor. Yarışmacı poposunu tramplene çarpıp acı içinde suya atlıyor. Etrafındakilerde her hangi bir hareketlenme olmadığı için arkadaş çevresi tarafından sevilmeyen bir insan izlenimi uyandırıyor. Yazık.. Videonun ilerleyen kısımlarında daha başarılı atlamalar görülebilir.
         

           Artık sona doğru yaklaşırken, yönetmenin doğallık politikasını başka tarafından anlayan oyunculardan birinin, kıç arasından mayo çıkarma hareketi kameralardan kaçamıyor. Sabrina da hiç bir şeyin farkında olmadan şarkısına devam ediyor fakir..



            Video boyunca, memelerini doğal bir şekilde açmak için türlü şebekliği yapan Sabi, sonunda amacına ulaşıyor ve videonun son bir dakikası bu memelerin açılıp kapanmasından ve bir kaç mekan tekrarından, sulu şakalardan oluşuyor.
            Son olarak kendisi ile gerçekleştirilmiş bir röportajdan bir özlü sözünü aktarmak istiyorum:
                        "When you see a flower, a beautiful flower, do you hide it? No.."
     




16 Aralık 2012 Pazar

Stüdyoda Hand Jive Triosu ve Johnny Otis


     Merhaba, girişi yukarıdaki Johnny Otis totoşkosuyla yapmak istedim. Akabinde blogumuza yakışan görüntülerde devam edeceğiz.
 Bu sevgili yavrumuzun Hand Jive adlı şarkısının (bkz. video) bir de canlı performans videosu bulunuyor. Ben de başlangıç için gayet uygun bir video olduğunu düşündüm.
     Öncelikle kimmiş bu Johnny dedemiz bi tanıyalım. Kendisi, zekamızın elverdiği üzere anladıgımız gibi bir "blues" adamı. Johnny Otis son günlerinde olduğumuz 2012 yılının 17 Şubat'ında hakkın rahmetine kavuşmuş. Burdan ailesine sabır, sevenlerine baş sağlığı diliyorum. Dedemizin yaşamı bundan daha detaylı bir şekilde şüphesiz Wikipedia'da bulunabilir.
      Şarkının tarafımdan gündeme gelmesinin nedeni ise malum top film " şavşank ridempşın"ın imdb puanının bir tık daha yükselmiş (9.3) olduğunu fark etmeme ve ardından filmin müziklerine göz atıp, filmdeki rahmetli Tommy'nin (Gil Bellows) Şavşank'a geldiği sahnede çalan müziği gözümde bir damla yaşla youtube'dan bulmama tekabül eder.. Gil Bellows bile hoşaf olmuş ama şarkının yaşlanmaz bir tınısı olduğu kulağımdan kaçmadı. Baktım bir de canlı performans videosu var. Johnny dedede de (?) bir sevim bir mutluluk sorma gitsin. Bi bakalım bakalım dedim.                                                                                        


 (Rahmetli Tommy garibanı Açık Öğretim Sınavı sonucunu öğreniyor)
                           

     Şimdi asıl konumuz Willie & the Hand Jive'a  (şarkıyı dinlerken "hand job" diyor sanıyorum ben) gelelim..Jive malumunuz bizim buralarda "cayv" denen şey bir çeşit Latin Amerika dansı. Azra Akın, televizyonda bir yarışma programında bir Tarkan şarkısı eşliğide yaptıydı da herkes öeehh dediydi. İşte o dans. Ama bu "hand jive" denen ise bu dansın adından da belli olduğu üzere elli kollu bir çeşidi. Eller daha ön planda yani. Öyle bir garip dans. Google görsellerde aratınca hemen tıfıl John Travolta'nın Grease resimleri çıkıyor. Peki bu şarkıda bu dansı kim yapıyor? a) Travolta   b) Tommy  c) Morgan Freeman  d) kedi (Willie)...Doğru cevap d şıkkı olacak sevgili totoşkalar. Şarkının sözlerinde gizli bu cevaba kedi dememin nedeni ise, Johnny Otis dedemizin "I know a cat named Way Out Willie" yani "kedi canını senin Willie" şeklinde dile getirdiği şarkının giriş cümlesi. Şimdi videomuza ufak bir göz atalım.(Gözlerimizi çıkardık, hazır, üç, iki...)




   
     "It's gotta (be) my favorite too, it should be. We had so much good luck with this.." diyor Johnny Ottis yukarıdaki naif surat ifadesi ve Clark Gable tipiyle. Çünkü adamcığın bu şarkısı 1958 yılı yazında "hit" olmuş,  Amerika müzik listelerinde 9 numaraya yükselmiş, Billboard RnB listesinde 1 numero olmuş. Sonra paraya para dememiş, karıyla kızla hepsini yemiş. Yok yok bu son kısmı ben uydurdum tabi.  Neyse videomuza dönelim. "Fellas"ına yani saz arkadaşlarına "haydin goçlar, Willie Hand Jive" dedikten sonra şarkıya geçiyor, pık pık pık hareketleriyle piyanosunu çalmaya başlıyor bacaksız. Stüdyodaki yönetmenin "zoom back camera!" yapmasıyla kadraja giren üç tane hükümet gibi kadın gözüküyor ama, "görmez olaydım" denilecek türden. Anladığım kadarıyla "hand jive" a binaen hareketler falan yapıyorlar ama ne figürler. "Dostum jive demişsin ama bu bildiğin makarena!". Onu geçtim, bariz bir senkronizasyon sorunu mevcut.. Gerçi sorun arkadaki hükümet ablada.

          Nur yüzlü, sevimli bu üç fıstığın hareketleri, pardon "hand jive"ları bana nedense Tosun Paşa'daki hamam sahnesini özellikle de Adile Naşit ile atışan değerli oyuncumuz Hikmet Gül'ü anımsattı.
         Bilindiğimiz üzere ünlü üstad Rey Charles'a da zaman zaman geri vokal ablalar eşlik etti. Prodüksiyon büyüklüğünden olsa gerek bu ablalar biraz daha göze hitap eden türdendi. Ray Charles'ın kulağına da hitap etmiş olmalılar ki yoksa Ray görsellikle adam kayıracak bir insan değil yani! Herkes ekmeğinin peşinde tabi. Ama Johnny Otis bu konuda da BÜYÜKlüğünü bu videoyla bir kez daha şlaaakk diye suratımıza vuruyor.
     
Ray Charles geri vokalde azami kiloyu tutturmak için kızları dörtlemiş 
         Malumunuz yıllar renksiz yıllar, siyahla beyazın bir kankuli, bir akraba olduğu yıllar. Dolayısıyla bu tarz şamatası bol videolarda sanıyorum ki janjanlı bir görüntü elde etme amacıyla Johnny Otis olsun, geri vokaller olsun piyanist şantörler gibi satenler içindeler. Dünya televizyonlarında büyük yankı uyandıran giyim kuşam programlarındaki gibi konuşmak istemem ama saten giymenin de bir adabı var. Johnny "fella" sözüm sana değil ama senin "hand jive"cılar bi kadife, ne bileyim bi koyu renk, boyuna çizgili giyselermiş daha iyi olurmuş gibi. Bilemedim. Yüzlerinden sevim fışkıran ablalara da öyle ısındım ki kötü bir yorumda bulunmak evlat acısı adeta. Ama gözlerimi alamıyorum o parlaklıktan o kımıl kımıllıktan. Üstüne Kola Turka reklamı alsan deli satar yani, ne bileyim..
       Arkadaki tipik blues orkestrasına ise puanım dokuz kanka. Bir puanı bassçının saçından kırdım. Hatta bir an Janelle Monae sandım. Sonra salaklığımı anlayıp kendimi tokatladım.
       Sözlerimi şarkının dile dolanable özelliğiyle bitirmek isterim. Lakin sabahtan beri heeennd caaayyvv deyip duruyorum. Dinlemez olaydım. Şaka len şaka. Güzel şarkı ama. Videoda loop'a alınmış hand jive'lar ve Johnny dedenin samimi, utangaç, Yenidoğan bebesi tavırları dışında bir görüntü yok o yüzden şimdilik benden bu kadar.